22 Ağustos 2007 Çarşamba

Mestan (1993 - ...)

Bu sabah çok acı bir haberle sarsıldım. Yıllardır tanıdığım tüm kedilerin en güzeli, en cool'u, en şişmanı ve daha aklıma gelmeyen pek çok "en" olan Mestan, geçirdiği elim bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiş. Hemen aklıma onunla ilk tanıştığımız gün geldi. Gülsüm'ün kollarında, patileri cebren ve hile ile zaptedilmiş (aslında onu kimse zaptedemezdi ama) başı hafif önde, gözlerini yukarıya doğru dikmiş suratıma her zamanki "cool" ifadesiyle bir bakış atıp "Hey dostum! Bütün gün bekleyemem. Hadi topla şu lanet olası cesaretini de seveceksen sev artık! Daha kovalanacak bisürü köpek var dışarıda" dercesine bakarken. İlk intiba çok önemlidir derler ya, Mestan da ilk intibası "sana çok pis dalarım" diyen bir kediydi vücut diliyle. Aslında konuşsa kimbilir neler söylerdi. Eminim çok kötü azarlardı beni. "Erkek adam kediden korkar mı canım? Akıllı ol genç! Şimdi o mama tabağını yavaşça yere bırak ve yaylan! Şu köpekler de kendilerini akıllı sanıyorlar ama aslında kuyruklarını kovalamaktan başka bildikleri hiçbir eğlence yok hayatlarında! Sen şu patileri görüyor musun genç? aklıma gelen birkaç sözü olabilirdi mesela.
Sizin filmlerden ve karikatüründen tanıdığınız Garfiled'in Akatlar şubesiydi sanki. Cüssesine ve ağır hareketlerine aldananları pençeleriyle cezlandıran. Kelebek gibi uçan arı gibi sokan bir kediydi. Ancak o isterse sevebilirdiniz onu ve sadece o isterse sizi severdi. Şansınızı zorlamak iyi bir fikir değildi Mestan'ın karşısında. Kafa bile atardı çok yorulmayacağını bilse.


Aramızdan ayrıldı belki, ama kalbimizden asla. Anılarımızdan ise kesinlikle mümkün değil. Benim sevip sevebileceğim tek kediydi belki de.


Üstelik bunu ona hiç söyleyemedim.


İşte buna çok üzülüyorum...

2 yorum:

mestan dedi ki...

o artik pisi cennetinde.. minik kalbi icimizde...

tesekkur ederim murat! bunun ne buyuk anlami oldugunu bilemezsin benim icin.. ne de olsa benim kardesim/ablam di o..

mutlu ve huzurlu bi pisi hayati yasadi - bir kere 3. kat balkonundan dusmesini, bi kere yarim saat kadar buzdolabinda kendini unutturmasini ve bi kere de sadece bi bucuk saniyeligine calisan camasir makinesine girmesini saymazsak!!

ornek pisiydi...

Adsız dedi ki...

huzur icinde yat mestan.. Benim de ilk tanisma anim cok farkli diil aslinda.. salondaki yemek masasinin altina ozellikle girmisti mestan ki koca popomu rahatlikla hareket ettiremiyeyim diye.. tuzaga bak, zeki sey.. neyse ben masanin altina sigismis canim benim diye elimi uzattim sevmek ve tanismak icin ki, ani ve feci yuksek bi ivmeyle elimi paralamisti, sonra da arkasini donup rahatca cikmisti masanin altindan.. :) bende aman bi daha seversem seni diye soylene soylene masa ve sandalye tuzagindan kurtarmaya calismistim kendimi.. Ama sonra sonra guls'de kaldigim aksamlarin sabahlarinda (evde en erken kalkan oldugum icin) balkonda kahve sigara keyfi yaparken cani isterse gelir, yumusak bas hareketleriyle elime vurur, genelde kahvemin ustume dokulmesine sebep olur ama su an beni sevmelisin israriyla kafa atmaya devam ederdi... Canim siskommm.. bi muddet cennette tatil yaptiktan sonra dunyaya bu sefer bi kaplan olarak gelecegine eminim...